Monday, April 28, 2014

İki farklı sanatçı, iki farklı ders



Sketchbook Skool'daki son iki haftamızın eğitmenleri


Birbirinden çok farlı ve son derece keyifli derslerdi .
 
Bu kursun en sevdiğim tarafı dünyanın farklı ülkelerinden farklı sanatçılarla tanışma, çalışmalarını, günlük yaşamlarına ait öğeleri, kullandıkları malzemeleri , çalışma yerlerini görme imkanı buluyorsunuz




 
Ders sonundaki iki ödevim.
Paylaşayım istedim :)


İyi Haftalar...

Friday, April 25, 2014

Renkli Haftasonları ...

Bir gün canım hem çizim yapmak istedi, hem de çizdiklerimi ağır ağır renklendirmek.
Her zamanki gibi acelemde vardı.



Bende bir bölümünü renklendireyim o zaman dedim.
Sonucunu çok sevidim.


 Artık sıkılana kadar 
bir süre daha buna devam ederim.
İyi Haftasonları :)


Wednesday, April 16, 2014

Sulu sepken boyama



 Yeni başlanan hobilerde motivasyon, kendine güven çok önemli mevzular.
Motivasyonun sağlanmasında, kendine güvenin arttırılmasında da,
 hatayı kamufle eden, çizdiğini bir başka güzel gösteren malzemeler hayati önem taşıyor!
Buyuzden son iki yazımda "moleskin" defterimden bahsedişim, şiddetle tavsiye edişim.


İlk sayfalarında kıyamamıştım çizdiklerimi boyamaya.
Sonra bir denedim ki, sormayın, bağımlılık yaptı.
Şimdi ne yapsam bir an önce renklendiresim geliyor.
Ben ki suluboyadan oldum olası çekinmişimdir.
Ne renk tutturabilirdim, ne boyaya hakim olabilirdim.

 

Meğer boya kadar kağıt da önemliymiş.
İsterseniz siz de bir deneyin gözlerinize inanamayacaksınız :)



Tuesday, April 15, 2014

Mini mini minikler...


Son sayfalarına geldiğim "Moleskin" defterimden bir kaç sayfa



Ebatları yanınızda taşımaya çok uygun, 
sayfalarının dokusu çok güzel, suluboya kullanımına uygun.



 Her zaman her yerde her şeyi çizebilir,
sonrasında güne kaldığınız yerden 
ama çok daha keyifli olarak devam edebilirsiniz.


Benden söylemesi :)



Monday, April 14, 2014

Ödev


Kursumuzun ikinci haftasındayız.
Ödevlerimiz bizi zorlamaya başladı bile.
Videoları izlerken insana bir cesaret gelsede sanırım uygulama kısmında işler değişiyor :)
İlk ödevimiz, kalemimizi defterimizi alıp dışarı da çizim yapmak.



İşte ilk denememiZ.
Böyle entel dantel kurslara katılıyorum ama realitede değişen bir şey yok benim için.
Klasik müzik eşliğinde, saatlerce, tek başıma çizim yaptığımı düşünenlere selam olsun :)


İlk olarak Bulut neden evde çizim yapmadığımızı sordu.
Sonra, daha ben ilk sandalyeyi bile bitirmemiştim, kalemleri değiştik.
Değişim işleminde beni fazla zorlayamadığını düşünmüş olacak ki ,ikinci sandalyeye geçtiğimde
kalemlerimizi "tekrar" değiştik.
Aralarda "karalamadan" çizmem konusunda uyarılarımı da aldım.
Kalemde aradığı mutluluğu bulamayan oğlumla son olarak da defterleri değiştirdikten sonra da çizimimizi tamamladık.
Kursda işin bu boyutuna doğal olarak değinilmemişti ama her şeye rağmen bir masa ve 3 sandalye çizebildiğim için mutlu oldum.
Dediğim gibi insan sorununuda kendi yaratmalı, çözdüm diye sonrasında mutlu  oluyor. :)
...
Uzun lafın kısası, eğitmenlerimizin her hafta tekrar ettiği  gibi,
aslında sevdiğimiz şeylere zaman ayıramamın özrü yok.
İstiyorsanız bir şekilde ortam yaratıyor, vakit ayırıyorsunuz.
Sonucu her nasıl olursa da olsun, mutlu da oluyorsunuz :)
...
İyi Haftalar !


Friday, April 11, 2014

Kendi sorununu kendin yarat !




En güzeli !
İnsanın kendi sorununu kendisinin yaratması...:)

Sketchbook Skool'un ilk dersinde kurşun kalemleri bir kenara bırakmamız tavsiye edildi.
Ben ki kurşun kalemle bile on kere sile boza çizmeye zor alıştım, 
kendimi anca rahatlatabildim, hayatta olmaz dedim içimden.
Bir de yeni aldığım kurs defterime !
...
Şöyle özene özene kurşun kaleminle ağır ağır çizeceksin,
hatalı bulduğun yerleri silip düzelteceksin,
"tamam oldu"  dediğinde de boyamaya geçeceksin...
...
Ama bir kere duydum işte,
denesem mi, denemesem mi, ya olmazsa diye içim içimi yedi, durdu.
Tam elime alacağım kalemimi
"boşver rezil etme şimdi kendini de defterini de" dedim.
...
Sonra madem yeni bir şeyler denemek için katıldım bu kursa,
harfi harfine yapacağım dediklerini, deneyeceğim herşeyi dedim.
ve kurşun kalemlerimi kalemliğime yerleştirdim güzelce..
...
İşte ilk yaptığım çizim, kurşun kalemsiz !
Hatalarla dolu ama olsun, ben sevdim.
En azından korkumun üzerine gittim :)


İlgilisine Not:  Kullandığım kaleme dikkatinizi çekerim. Ben yıllardır kullanmamıştım.
Kendisiyle inanılmaz keyifli çizim yapıldığını da hiç bilmiyordum. Elinizin altında mutlaka bir rengi vardır. Denemediyseniz  siz de benim gibi, deneyin , çok şaşıracaksınız...

İyi Haftasonları...:)

Thursday, April 10, 2014

Noktaladım gitti :)

Nerede kalmıştık...


günlük sıkıntıları, sorumlulukları bir kenara bırakıp,
noktalara, çizgilere, ışığa, gölgelere yoğunlaşmaya...
tabii kısa bir süreliğine , elden geldiğince :)

...

Kursda öğrendiğimiz pek çok teknik var.
Bu tekniklerden favorim 
"stippling"
diğer bir deyişle, noktala gitsin !
Hata göstermez, iyi sonuç veren her tekniğin destekcisiyim !
Özellikle karanlık kalan yerleri noktalarken
o aralar gıcık olduğunuz birileri varsa kağıtta yüzünü hayal edin,
inanılmaz sonuç alıyorsunuz :)



Şaka bir yana ister yazıyı sonuna kadar okuyun sonrasında deneyin, 
ister hemen yarıda bırakıp deneyin,
ama mutlaka deneyin !
İnanamıyacaksınız sonuçlarına ve pamuk gibi devam edeceksiniz güne...:)

Noktalamaya başlarken objenizin ne olduğunu unutun.
Sadece karanlık ve aydınlık yerlere konsantre olun.
Diğer türlü insan "daha önce hiç nar çizmedim ki !" diye,
 nereden başlayacağını düşünüp duruyor.



Bir de sevip sevmediğinize bir kere de karar vermeyin.
Farklı objelerle, farklı açılarda biraz zaman geçirin.

Mesela bu gözlüğü ilk deneyişimde  pek sevememiştim.
Ama ikinci deneyişimde çok daha keyifli zaman geçirdim.




Bugünlük de bu kadar olsun.....:)



Wednesday, April 9, 2014

Çizdim gitti :)


2014'de yeni bir başlangıç yapmak istedim
ve
"Awesome Art Journaling" e katıldım.
...
Bu kursu seçmemin en önemli nedenini,  " Art Journal " ın
Her zaman, her yerde yapılabiliyor olması...
Yere, malzemeye, hava şartlarına bağlı kalmadan "hemen" başlanabilir ve devam ettirilebilir olmasıydı...

Çünkü ben ne zaman bir kursa başlasam mutlaka bir şey çıkar  (hastalık, yoğunluk, yorgunluk, yolculuk..vs) ve kursa hakkını istediğim gibi veremez ve içimde hep bir şeyler kalırdı.
Bunu artık  hayatımın rutini olarak kabul etmemim ve ona göre hareket etmemin zamanı gelmişti.

...
Kursumuz yeni yılın ilk haftasında başladı.
Yeni bir yıl, yeni bir kurs, yeni defter ve kalemler oturdum büyük bir heyecanla masa başına.
İlk videoyu izledim, notlarımı aldım ve Koosje'nin tüm motive edici cesaretlendirici yorumlarıyla
başladım.
Ancak tüm havam bir kaç saniye içinde söndü.
Bir insan bir defter karşısında  bu kadar  mı utanır !!!
Bir bir izlediklerimi hatırlamaya başladım.
Kesinlikle ertelemek, vazgeçmek yok, devam etmeliydim.
...
Bulut'dan çizmem için bir kaç oyuncağını istedim.
Tekrar başladım.
Çizdim, sildim,kalem değiştirdim.
Yeni şablonlarımı denedim.
Uzun lafın kısası benim pazar hiç de yazdığım gibi "Happy Sunday " olmadı.


Bu ilk defterim bu da böyle başlasın, ilerde bakar bakar gülerim dedim, yeni bir sayfa daha açtım.
Yeni sayfada bu sefer tanıdık, çizmeyi en çok sevdiğim şeyden başlayayım dedim.
Bir taraftan da yenilen pehlivan güreşe doymazmış,Bulut'un legosunu bir türlü çizememeyi de yediremiyorumdum kendime.
Aldım elime legoyu, hafiften de çizmekten zorlandığım yerleri gizledim, başladım tekrar çizmeye.
Elimin kıvrımlarıydı, gölgelerdi derken baktım o stres azalıyor, devam ettim

sonra elime bir kalem aldım tekrar denedim.
gün geçtikçe deftere de fikre de daha ısındım.
sadece o 15-20 dk. dan keyif almaya çalıştım.


Bence işin sırrı buydu.
 15-20 dakikaları günlük rutinlerin içine yerleştirebilmek.
Sanatsal aktivitelerle, her ne olursa olsun, soluk alıp verebilecek boşluklar yaratabilmek.


 
Çizimin stresli kısmını , ya güzel olmazsa kaygılarını  geride bırakınca
defterimde renklenmeye, suluboyalar, renkli kalemler, işin içine katılmaya başladı


Aradan çok uzun zaman geçmese de hergün yapılan şeyler çok çabuk birikmeye başlıyor.
Benimde defterim hızla dolmaya başladı.
Hiç biri duvara asılacak şaheserler olmasa da yanyana durduklarında beni çok mutlu ediyorlar.
Onlar benim gün içerisindeki en mutlu anlarımın birikimleri.
Aslında ne kadar çoklar değil mi ???



Benim bu kursla öğrendiğim en önemli şey 
hergün tekrarlanan bir aktivitenin nasıl alışkanlığa dönüştüğü ve nasıl hızla geliştiği
ve en önemlisi nasıl bir mutluluk kaynağı olduğu.



Aslında öyle her gün yeni bir konu düşünmeye, pahalı malzemelere de ihtiyaç yok.
Son derece basit bir kalem ve defterle sizi en mutlu eden çizimlerinizi yapabilirsiniz.
Mesela bu bozuk para cüzdanı ve sandalyeyi utanmasam duvarıma asarım :)

 

Çizim yapmanın meditasyon gibi bir etkisi de oluyor.
Nereden başlıyacağınızı düşünürken, detayları kaçırmamaya çalışırken  insan birden,
 kafasındaki seslerin sustuğunu fark ediyor.
Özellikle korkuya - sıkıntıya birer bir benden söylemesi :))



 İlgilisine not : Bundan sonra "Sketchbook Skool" da öğrendiklerim/öğreneceklerimin eşliğinde her gün bir sayfasını paylaşmaya çalışacağım defterimin. Umarım aklını çeldiklerim, bana eşlik etmek isteyenleriniz olur aranızda :)









Thursday, April 3, 2014

Şimdiiii okullu olduuuuuuk....:)






http://www.sketchbookskool.com/ 


Uzun zamandır, büyük bir heyecanla beklediğim
açılıyoooooor !

Defterlerim, kalemlerim, boyalarım ve ben hazırız !

Hemen hemen tüm kurslarına katıldığım Koosje
Sketchbook Skool'un detaylarını ve heyecanını son yazısında çok güzel anlatmış.


http://koosjekoene.blogspot.com.tr/2014/04/just-2-more-days.html




Eğitmenlerimizden  Koosje Koene, Danny Gregory ve Tommy Kane 'i 
uzun bir süredir, imrenerek bloglarından takip ediyordum.
Jane LaFazio, Roz Stendahl ve Prashant Miranda'yı ise  Sketchbook Skool sayesinde tanıyıp, takip etmeye başladım .
Tarzlarını, neşelerini, hayata bakışlarını çok sevdim.


Siz de onları yakından tanımak , Sketchbook Skool'' da biraz dolaşmak isterseniz

http://www.sketchbookskool.com/#!fakulty/c16o0

Ben de yapacaklarımızı, ödevlerimizi ve genel izlenimlerimi paylaşabileceğim yeni bir sayfa hazırlıyorum.
Bunu da kurs sürecini takip etmek, yeni bir hobi edinmek isteyenler, kurs arayışı içinde olanlar, ufacık bir boş kağıt bulduğunda bile bir şeyler çizmeden duramayanlar için buradan paylaşayım dedim.

Şimdilik hoşçakalın !
:)

...



I have been looking forward  to starting of Sketchbook Skool for a long time..
and finally the first semester  is starting…
I am ready with my pens,pencils and sketchbooks..
You can learn more about Sketchbook Skool from Koosje’s last blogpost
Koosje Koene will be our one of teacher and founder of the skool.  Almost i have attend all her courses that were “Awesome” !
I have been also following our other teacher Danny Gregory and Tommy Kane from their blogs. I really love their  drawing styles, sense of humor.
Jane LaFazio, Roz Stendahl and Prashant Miranda will be other teachers of the first semester  and you can find more information about teachers and watch their amazing video from
Sketchbook Skool’s website...
 i will also share my sketchbook in my blog’s new page…
See you soon.. :)