Thursday, March 31, 2011


Hollanda'ya gidipte bisiklet kullanım yoğunluğuna şaşırmamak mümkün değil. Renk renk model model pek çok bisiklet siz daha yeni geldiğiniz şehri algılamaya çalışırken üzerinize üzerinize geliyor. Birde sanırım büyük şehirlerde yaşayıp kendimizi otomobillerden korumaya o kadar alışmışız ki insan bisikletler karşısında çok aciz kalıyor.


 Biraz zaman geçirince bisikletlerin kendi kuralları olduğunu ve hollandalıların akrobatlarla yarışan bir ustalıkla bisiklet kullandıklarını  fark edip  rahatlasanızda, şaşkınlık ve hayranlığınız orda olduğunuz süre boyunca devam ediyor.

Ağaç yaşken eğilirmiş ama sanırım Hollandalılar bisikletle doğuyor.  Renk renk, model model bisikletler derken "boy boy" da demem gerekiyordu sanırım..Eminim biraz daha kalsaydık daha küçüğünüde görebilirdim.

 

Bazı ülkelerdeki anne-çocuk ilişkisi gerçekten çok örnek alınası. Sanki çocuklar boyutları küçültülmüş birer olgun insan. Söyleneni yapıyor, dinliyor, bekliyor.. Türkiye'de sıklıkla gördüğüm çığlık çığlığa bağıran çocuk- çaresiz ebeveyn manzaralarına çok aramama rağmen burada rastlayamadım.
Kıskanmadım dersem yalan olur.


 

Sözüm meclisten dışarı sokaklarda gördüğüm "baba" larda görüntü ve sesin birbirini tutmadığı filmler gibiydiler.
Tipler son derece bohem ama davranışlarında bir "anne" hassasiyeti vardı.
Çocukların mazbutluğuna ise bir kere daha vurgu yapıp kendimi sinir etmeyeceğim !!! 



 Yazımı burada noktalarken benden kanallarla ve güzel evlerle dolu, daha entellektüel bir yazı bekleyen dostlarıma selam olsun. Bu benim Bulut'suz ilk tatilim. Hollanda da görebildiklerim bu kadar.


Unutmadan mavi gözlülerin nazarı çok değermiş, galiba biraz fazla kıskandım ben bu çocukları. Sonunda görmeye alıştığımız gibi, memleketim kokan, istediğini yaptırmış bir çocuk göredebildim.
 Artık gönül rahatlığıyle dönebiliriz..
Gerisini ve yıllardır neler çekildiğini onlar düşünsün...
                                        


Friday, March 11, 2011

Frida Kahlo & Diego Rivera




Uzun bir süredir bu sergiye gitmek istiyorduk ama bir türlü fırsat bulamamıştık.  Yumurta kapıya dayandı ve biz serginin son haftasının da soluğu Pera Müzesi'nde aldık. Haftalardır süren soğuk- gri havada yerini baharı müjdeleyen bir havaya bırakmıştı. Sözün kısası değmeyin keyfimize !!

Bu hafta içinde Meksika'daki bir mezarlığı tanıtan bir mail almıştım. Ölüm ne kadar farklı ele alınıyordu. Mezarlar renk renk ve tek tek tasarlanmıştı. İnsanın aklına bir SONu değil de bir BAŞLANGIÇı getiriyordu. Mezarlık olduğunu bilmeseniz son derece eğlenceli bir mekanı izlediğinizi sanabilirdiniz.

Neyse, önce bu mezarlık sonrasında Frida'nın tabloları çok etkileyici bir tesadüf oldu benim için. İnsan en zor zamanlarında bile  bir şeyler üretebilirdi.

Sergiyle ilgili teknik bir şeyler yazmak bana düşmez. Sadece bana hissettirdiklerini paylaşmak istedim ve  son haftasında kaçırmayın derim.

"Herhalde bazılarınız benden Diego'nun çok kişisel ve kadınsı bir portresini bekliyorsunuz, hikayelerle örülü, eğlenceli,şikayetlerle dolu, biraz da dedikodu içeren, hani o her okuyucunun kendi garipliğine uygun olarak yorumlayıp kullanabileceği tür 'efendi' dedikodudan. Belki insanın Diego gibi bir adamla yaşarken ne çok sıkıntı çektiğine dair sızlanmalar duymayı bekliyorsunuz benden. Ama ben, nehir akıyor diye kıyılarının sıkıntı çektiğine, yağmur yağıyor diye dünyanın sıkıntı çektiğine, enerjisini salarken atomun sıkıntı çektiğine inanmıyorum..Benim için her şeyin doğal bir telafisi vardır. Olağanüstü bir yaratığın müttefiki olarak üstlendiğim zor ve anlaşılması güç rolde ödülüm, kırmızı bir yığının içinde yeşil bir noktadır; denge'dir benim ödülüm" Frida Kahlo, 1949 

Sunday, March 6, 2011

Mutlaka bir şeyler yasaklanacaksa bu yasaklar olmalı...


 Geçtiğimiz hafta İstanbul'daki soğuk - gri havadan ve bloglara gelen yasaktan dolayı epey keyifsizdim.
 Yine de her şeye rağmen canım fotoğraf çekmek ve onları yasaklara inat sevdiklerimle paylaşmak istedi.
 Umarım başarılı olabilmişimdir !?!
  
 Yer : Eminönü
 Süre : 1 saat
 Amaç : Gülümsemek-gülümsetmek-paylaşabilmek


 
 Sahibinden Az Kullanılmış ..




Eminönü'nde Sıra Dışı Kadrajlar