Wednesday, April 9, 2014

Çizdim gitti :)


2014'de yeni bir başlangıç yapmak istedim
ve
"Awesome Art Journaling" e katıldım.
...
Bu kursu seçmemin en önemli nedenini,  " Art Journal " ın
Her zaman, her yerde yapılabiliyor olması...
Yere, malzemeye, hava şartlarına bağlı kalmadan "hemen" başlanabilir ve devam ettirilebilir olmasıydı...

Çünkü ben ne zaman bir kursa başlasam mutlaka bir şey çıkar  (hastalık, yoğunluk, yorgunluk, yolculuk..vs) ve kursa hakkını istediğim gibi veremez ve içimde hep bir şeyler kalırdı.
Bunu artık  hayatımın rutini olarak kabul etmemim ve ona göre hareket etmemin zamanı gelmişti.

...
Kursumuz yeni yılın ilk haftasında başladı.
Yeni bir yıl, yeni bir kurs, yeni defter ve kalemler oturdum büyük bir heyecanla masa başına.
İlk videoyu izledim, notlarımı aldım ve Koosje'nin tüm motive edici cesaretlendirici yorumlarıyla
başladım.
Ancak tüm havam bir kaç saniye içinde söndü.
Bir insan bir defter karşısında  bu kadar  mı utanır !!!
Bir bir izlediklerimi hatırlamaya başladım.
Kesinlikle ertelemek, vazgeçmek yok, devam etmeliydim.
...
Bulut'dan çizmem için bir kaç oyuncağını istedim.
Tekrar başladım.
Çizdim, sildim,kalem değiştirdim.
Yeni şablonlarımı denedim.
Uzun lafın kısası benim pazar hiç de yazdığım gibi "Happy Sunday " olmadı.


Bu ilk defterim bu da böyle başlasın, ilerde bakar bakar gülerim dedim, yeni bir sayfa daha açtım.
Yeni sayfada bu sefer tanıdık, çizmeyi en çok sevdiğim şeyden başlayayım dedim.
Bir taraftan da yenilen pehlivan güreşe doymazmış,Bulut'un legosunu bir türlü çizememeyi de yediremiyorumdum kendime.
Aldım elime legoyu, hafiften de çizmekten zorlandığım yerleri gizledim, başladım tekrar çizmeye.
Elimin kıvrımlarıydı, gölgelerdi derken baktım o stres azalıyor, devam ettim

sonra elime bir kalem aldım tekrar denedim.
gün geçtikçe deftere de fikre de daha ısındım.
sadece o 15-20 dk. dan keyif almaya çalıştım.


Bence işin sırrı buydu.
 15-20 dakikaları günlük rutinlerin içine yerleştirebilmek.
Sanatsal aktivitelerle, her ne olursa olsun, soluk alıp verebilecek boşluklar yaratabilmek.


 
Çizimin stresli kısmını , ya güzel olmazsa kaygılarını  geride bırakınca
defterimde renklenmeye, suluboyalar, renkli kalemler, işin içine katılmaya başladı


Aradan çok uzun zaman geçmese de hergün yapılan şeyler çok çabuk birikmeye başlıyor.
Benimde defterim hızla dolmaya başladı.
Hiç biri duvara asılacak şaheserler olmasa da yanyana durduklarında beni çok mutlu ediyorlar.
Onlar benim gün içerisindeki en mutlu anlarımın birikimleri.
Aslında ne kadar çoklar değil mi ???



Benim bu kursla öğrendiğim en önemli şey 
hergün tekrarlanan bir aktivitenin nasıl alışkanlığa dönüştüğü ve nasıl hızla geliştiği
ve en önemlisi nasıl bir mutluluk kaynağı olduğu.



Aslında öyle her gün yeni bir konu düşünmeye, pahalı malzemelere de ihtiyaç yok.
Son derece basit bir kalem ve defterle sizi en mutlu eden çizimlerinizi yapabilirsiniz.
Mesela bu bozuk para cüzdanı ve sandalyeyi utanmasam duvarıma asarım :)

 

Çizim yapmanın meditasyon gibi bir etkisi de oluyor.
Nereden başlıyacağınızı düşünürken, detayları kaçırmamaya çalışırken  insan birden,
 kafasındaki seslerin sustuğunu fark ediyor.
Özellikle korkuya - sıkıntıya birer bir benden söylemesi :))



 İlgilisine not : Bundan sonra "Sketchbook Skool" da öğrendiklerim/öğreneceklerimin eşliğinde her gün bir sayfasını paylaşmaya çalışacağım defterimin. Umarım aklını çeldiklerim, bana eşlik etmek isteyenleriniz olur aranızda :)









No comments: