İkinci Fotomaratonu şu an hayatının en özel günlerini yaşayan bir arkadaşımın önerisi üzerine siyah-beyaz çalıştım.
Eminönü'ne farklı bir tat kattı bence. Buradan kendisine çok teşekkür ederim.
İlk olarak Rüzgar Gülü çıktı karşıma. Soğuk havaya inat fotoğraf çekerek doğru bir seçim yaptığım için bana göz kırpıyor sanki.
( Wind Rose)
İlerledim.. ve sevimli bir ufaklık çıktı karşıma. Umarım kağıt kalem hiç düşmez elinden. Bakmayın bu fotoğraftaki romantizme, ben onu çekerken bir yandan annesi ona çabuk gelmesi için, dükkan sahibi ise vitrini kapatmaması için bağırıyordu. O ise hiç kimseye aldırmadan Büyük bir Hevesle resim yapıyordu.
(Big Enthusiasm)
Bu fotoğrafı çekerken ise sonuna kadar "efkar" dedim.
(Melancholy)
Birisine ise bu Hayatın Yükü fazla ağır gelmiş , belki arkasına bakmadan belki de iç çekerek gitmiş dedim
(The Burden of Life)
Fotomaratonun sonuna doğru ise "Bu da NE ?" dedim
( What is it?)
Sadece Tamir Sırasını bekleyen bir ayakkabıymış, gülümsedim....
( Repair Sequence )