Thursday, June 28, 2012

Sinpapur'a giderken..



Neredeyse bir ay olacak ama
bu güzel şehirden dönmüş olduğumu bir türlü kabul edipte  gezi notlarımı paylaşamadım.
En iyisi Singapur notlarıma
  Changi Havaalanından, kendime fazla çaktırmadan, usul usul başlıyayım… :) 

…………..

Çok istememe rağmen havaalanlarında rahat rahat zaman geçiren kişilerden olamadım.




Benim için havaalanı gergin gergin beklenilen, tüm anansların büyük bir dikkatle takip edildiği, pasaport ve uçuş kartlarının tekrar tekrar kontrol edildiği bir yerdi.
Beni uçuş fobisi olanlar çok iyi anlamıştır :)
Ama bu havaalanında
“bir ben varmış benden içeri” onu fark ettim.
Daha ilk andan itibaren
kuşlar gibi hafif




ve bir vahadaymışçasına




mutlu ve huzurluydum.




Son derece estetik bulduğum mimari detayları, her yerde kullanılmış bakımlı orkideleri, güleryüzlü ve hızlı çalışanlarıyla
Changi Havaalanı gerçek olmadığına kanaat getirdiğimiz bir yer oldu bizim için.
Çünklü bu tablo ancak
size giriş ve çıkışta şeker ikram eden pasaport görevlerinin robot, her köşesi pırıl pırıl olan havaalanının  smilasyon ve bavullarında bir önceki uçakla gelmesiyle mümkün.




Şaka bir yana saatlerce beklediğiniz mekanlardan, geçiş noktalarına kadar
her yerde aynı özeni görmeniz mümkün.




Özellikle çalışanları vurgulamamın sebebi de
 sizinle sürekli pazarlık eden bir çocuğunuz varsa
güleryüz ve hızlılığın hem işinizi kolaylaştırıp hem de ruhunuza nasılda iyi geliyor olması :) 




Yahya Kemal’in Ankara’dan bahsetmesi gibi olacak ama
hiç mi kötü bir şey yoktu diye sorarsanız…
evet vardı




Havaalanını  geri de bırakmak !
:)
………
Girişi yaptım,sanırım artık kendimi daha iyi hissediyorum
ve fotoğraflı gezi notlarını paylaşmaya hazırım.
Çok yakında Singapur’da görüşmek üzere..




Although we came from Singapore for almost a month, i have not shared my traviling notes.  Because I could not accept that i had to left  from this beautiful city
I think it’s the best to start with Changi Airport
………
Unfortunately i could not be a relax person who can spend time at airport peacefully .
I always feel nevous, listen all announcement carefully and check my passport and boarding cards several times.
You know what i mean, if you have same anxiety  as me.
This’s changed in Changi Airport. My all fears disapeared.
I felt light as birds and peacefull like i was in oasis.
I found Changi Airport surreal due to  extremely pisturesque architectural details ( from all lounges to transition areas) , friendly and quick  staff ( that is the most important thing if you have a child who always bargain with you)  and beautiful orkids which are used everywhere .
I think the worst thing related to airport is leaving :)
I feel better and ready now to share a photo trip notes
See you soon…

Monday, June 25, 2012

Sonunda yakaladım "Rambutan"


Tropikal meyveleri yazmaya başladığımdan beri arıyorum “saçaklıyı”
ama bir türlü markette bulamıyorum.
En son konservesini görünce iyice sinirlendim.




Çünkü yer gök kabuklarıyla dolu.





Galiba mevsimi geldi.
Evde konuşuyoruz
“rambutanlarda çıkmış, gördün mü?”
“gördüm, gördüm..bu yıl biraz pahalı galiba..yağmur az oldu ya bu sene ondandır”
şeklinde değil tabii..
“bir türlü bulamıyorum..şu kırmızı saçak saçak olan meyveleri markette” daha doğru bir anlatım olacak :)
neyse sonunda buldum anlayacağınız..
böyle yan yana da biraz ürkütücü duruyorlar ama
bence diğer fotoğraflarda fikriniz değişebilir




değişmeye de bilir..
tabakta da pek estetik durmuyorlar.
ama gözünüz alışınca da, en azından bana öyle oldu, insana sempatik geliyorlar.






“saçaklının” gerçek adı “rambutan”
 ve ben farkında olmadan ona doğru ismi vermişim .
Vietnam’da ona “chôm chôm” deniyor
(sanmayın ki duyduklarımdan bu tespitim, açtım Wikipediaya baktım)
 dağınık tüylü anlamına geliyormuş.
saçakları ne diken diken, ne de tüysü..
o nedenle insanı huylandırmıyor.
Gelelim içine…




Bu da soyması süper zevkli tropical meyvelerimizden.
Ufak bir kesik at kabuğuna,ayır ikiye, içinden beyaz kısmı hemen çıkıversin…tak !
Ben ki mutfaktaki rutin, tekrara dayalı  işleri hiç sevmem (bamya ayıklamak, sarma sarmak..vs), saçaklıyı soymasını çok seviyorum. Getirin önüme 3 kilo ayıklayıp ikram edeyim size :)
Fotoğrafını çekerken fark ettim;
ikiye ayrılınca kabuğu baykuşa benzemiyor mu ?
Benzetemeyenler için de biraz yardımcı olayım :) 





Tadına gelince, ilk bir şeye benzetememiştim ama şimdi oldukça seviyorum.
Bol sulu..az şekerli, hafif ..
istediğin kadar yiyebiliyorsun insanı hiç rahatsız etmiyor.




Bir de unutmadan içinde büyük bir çekirdeği var.
Aman dikkat edin yerken boğazınıza kaçmasın :) 




Bu meyveyle tropical meyvelere ara veriyorum..
Hem sanırım en ilginçlerini sizlerle paylaştım..hem de markette artık rahat rahat ,diğer bir değişle market poşetleri yanında bir de fotoğraf makinesi taşımadan, dolaşmak istiyorum :)
Haydii..hepimize güzel bir hafta diliyorum !

…………

Since i have written about tropical fruits, i have also tried to find “rambutan”
And at last i found them and now i can share their photos with you.
i think rambutan’s season has just started because everywhere full of its sheels.
Firstly you may find their appearance strange but when you adjust them you may also find them sweet..or you may not..:)
In Viet nam it’s called “chom chom”  which means “messy hair”. i think this name is really good to describe it and also i’ve called rambutan with a word which has same meaning in Turkish
Rambutan’s shell is soft and you can peel it easily and  now i find  it’s taste quite nice, although i did not like it before. İt is juicy..slightly sweetened and light.
Finally i have to inform you that do not forget it’s big kernel which can run away to your throat :)
I will have a break to share tropical fruits with you. Because i think i’ve already shared with you most interestings fruits and also i want to feel relax and comfortable (means without camera, besides shoping bags) in supermarkets :)
Wishing you a happy week !

Friday, June 22, 2012

Konfor..



Konforlu, güvenli ve kolay olanları
bırakabilmek





insana özgürlük  ve yeni bakış açıları verir :) 




Hepinize iyi haftasonları…
Bu yazım ve fotoğraflarım stephanie için..

………..

it gives you freedom and new insights to leave comfortable, safe and easy things.. :)
wishing you a nice weekend…
this post for stephanie

Wednesday, June 20, 2012

Planlar yaparken..


 işlerin planladığım gibi gitmemesi için
"plan yapmam" yeterlidir.
Sonuçlardan şikayetçi olmasamda
insan zaman zamanda istediklerinin istediği zamanda olmasını istemiyor değil.
Mesela ilk Saigon'a gidişimiz çok hareketli ve bol valizli olduğundan pek fotoğraf çekememiştim.
Bu sefer iki uçuşumuz arasında geçirmemiz gereken 6 saatimiz olduğundan
bana fotoğraf çekmek için güzel bir zaman kalmıştı.
Ama öyle bir yağmur başladı ki !!!
-------------
Vietnam'ın en sevdiğim taraflarından biri de şu, eğer yağmur başlamışsa sizi hiç kararsız bırakmıyor.
15 dakika bile yağsa öyle şiddetli bir yağmur oluyor ki siz dışarı çıksam mı diye düşünmüyorsunuz bile.
-------------
Bizde ne yapalım gezimizin bundan sonrası güzel geçsin dedik,
kendimize birer kahve aldık ve havaalanında başladık beklemeye..
Ve gene ben "plan" yaptım.. :)
Şöyle biraz portre çalışayım diye !!!
Sonra sol yanımızda sesler geldi ve biz de o yöne baktık.




gözlerimizi kıstık bir daha baktık..
ama anlayamadık !
Gerçek mi bu şimdi ?




evet gerçek..
elleri var ve hareket ediyor..
ama insan bir tek kafasını sokabildiği bir yerde ne yapabilir ?



İçerde bir çalışma var ve bu kardeşimizde çalışmaları "göz"etliyor - denetliyor desek,
bir denetçi için uygun bir konum ve pozisyon değil.
Tulum giymiş, çalışıyor desek, nasıl ve neyle ?
Biz işin içinden çıkamadık
Belki siz anlamışsınızdır?
Tabii insan görünmüyorken şakır şakır istediği detayı çekiyor da,
durum değişip ikimizde birbirimizi görebiliyorken biraz saklanmanız gerekiyor :)




hala merak ediyorum.. aşağı inerken ne düşündüğünü ?
" bu gün de amma düşündüm" mü diyor acaba ?
:)

Monday, June 18, 2012

Dragon Fruit



Ben bu fotoğrafı 2 yıl önce Amsterdam'da çekmiştim bugünlerimden habersiz :)
Şimdi ise Vietnam'dan aynı meyvenin fotoğraflarını paylaşıyorum sizlerle.
Hayat gerçekten sürprizlerle dolu :)




Neyse sadede, Dragon Fruit'e geleyim...
Ben bu meyveyi görür görmez çok sevdim.
Formu renkleri ne kadar özel değil mi ?
İnsanın yemeden önce bir süre izleyesi geliyor





sevdiğim diğer bir özelliğide
diğer tropikal meyvelerin aksine
soyarken insana kendini acemi hissettirmemesi !
Neredeyse tek bir hareketle
Vietnamlılara taş çıkartırcasına soyabiliyorsunuz.




Kabuğu yumuşak ve iç kısmı da lifli.
Kabuktaki bu lifler yer yer yenen beyaz kısmında kalıyor
Ben bu incecik pembe lifleri çok estetik buluyorum beyazın üzerinde.


 

Uzun lafın kısası
içi dışı ayrı güzel bu Dragon Fruit 'in !

 
Tadına gelince de
son derece hafif ve lezzetli.
Kivi gibi görünse de iç kısmı, çok daha hafif ve bol sulu bir meyve.
Henüz araştırmadım ama az kalorili olduğunu umarak yiyoruz biz




Hepinize çok güzel bir hafta diliyorum..:)

...........

I had taken first photo in Amsterdam 2 years ago and now i am sharing same fruit’s photos with you from Vietnam. The life is really full of surprises J
Anyway let me mention about Dragon Fruit. I love this fruit,especially it’s form and amazing colours.
You want to watch it while before you eat.
Another feature which i like that you can easily peel it unlike other tropical fruits.
Outer part of the fruit is soft and fibrous .
I find these tiny pink  fibers on the white parts of fruit very aesthetic.
Beside it’s appearance, its taste is also extremely light and delicious. Although  the inner part of fruit seems like the Kiwi, it’s taste is much lighter than Kiwi
I have not searched it yet but we hope that it has  low-calorie.

I wish you all a very good week :)

Friday, June 15, 2012

Serin bir haftasonu dileğiyle..


İstanbul yanıyormuş.
Kiminle konuşsak, hal hatır sorsak herkes ilk sıcaklardan bahsediyor.
O nedenle herkese ilk olarak serin ve güzel bir haftasonu diliyorum.




İkinci olarak da Vietnam’dan adına “eski usul” kartpostal gelsin isteyenlere


pazartesi kartları göndereceğim :)
İyi haftasonları..

…………..

first of all i am wishing all of you a cool and nice weekend
and then the last announcement for those who want to receive postcard from Vietnam


i’ll send my postcards on Monday :)
Have a cool and nice weekend !

Friday, June 8, 2012

mangosteen nam-ı diğer "elleme oğlum"


Yoğun istek üzerine…
tropikal meyvelerimizin içini çekmeye başladım.
işte ilk sırada daha önce bahsettiğim
mangosteen
nam-ı diğer
“elleme oğlum” :) 




ben bu meyvenin üst kısmına bayılıyorum.
sanki biri üzerilerine tek tek yapıştırmış çiçekleri..




ve içini merak edenler için
perde açılıyooooor….




dış kabuğu odunumsu
hatta bazılarını bıçakla kesmek oldukça zor
ben üzeri yeşil olanları seçmiştim fotoğraflarda renk  olsun diye,
farkında olmadan tazelerini almışım :)
arada güzel durur diye aldığım koyu renkler ise tamamen
manavların kakalamaya çalışacağı cinsten




içindeki yenen kısım
sarımsağa benziyor görüntü olarak, diş diş
ama kokusu başka
insanı rahatsız etmiyor




iç kısmı kabuktan ayırdıktan sonra iş oldukça zor.
mesela benim bu soyduğum beşinci meyve
o kadar kaygan ki elimden hepsi fırladı gitti.
mesela evde kedi-köpek besliyorsanız süper,
siz soymaya başlayın, onlar havada kapsın iç kısmını.
kedi-köpek beslemiyorsanız, küçük çocuğunuzda aynı işi görür.
çocukta tek sorun yakaladığını geri getirmemesi :) )




işte böyle..
tadı nasıl derseniz, ben de pek iz bırakmadı..
tatlımsı ve sulu falan ama pek sevmedim galiba..
dragon fruit ve “saçaklı”dan sonra şansı yok bizim evde
onlarda çok yakında
burada..




Yapımda ve yayında emeği geçen herkese teşekkür eder
iyi tatiller dilerim :) 





 ...............
i decided to  take insides of tropical fruits’s photos due to my followers and friends demands and i am starting with mangosteen which was calleddo not touch my son ” by me (because when i was buying these fruit, my son Bulut had touched every fruit which made me crazy..so i gave these fruit this name :))
firstly, I love the tops of the fruits
(they seem like somebody sticked the flowers on  fruits )
it’s outer shell is woody
even to cut some of them are very difficult  with a knife
i chose the green ones to take colourful photograps
meanwhile  i got freshest without being aware
inside of the fruit seems like a garlic but smells is different
it’s very difficult  to  separate the inside of the shell which is very slippery.
It would be good idea doing this job together with a dog or cat who can catch the jumped fruits
if i mention its taste, Although it is sweet and juicy, i dont like it very much.
i think it has no chance in our home if we compare it with dragon fruit…
……
wishing you a happy weekend :)